“Peugeot Rifter: Şehirden Kaçış Kaç Kişilik?”

Herkese selamlar ÜÇPEDAL ailesi! Geçtiğimiz günlerde Peugeot Rifter’ı test ettik. Bu araç, ticari araç mı, aile aracı mı, yoksa “ikisi birden olur mu ki?” sorusuna cevap arayanlar için geliyor. Hadi, bu “karizmatik kutuyu” biraz daha yakından tanıyalım!

Dış Tasarım: Kutuların Karizması

Bir kutu araba ne kadar yakışıklı olabilir derseniz, Peugeot Rifter size “biraz izleyin de öğrenin” diyor! Aslan logosu, LED gündüz farları ve köşeli hatlarıyla “bununla yük taşınmaz” dedirten bir havası var. Ama işin bizi esas tavlayan kısmı: Haki Yeşili rengi! Bu ton, aracın maceracı ve sportif karakterini tam anlamıyla ortaya koyuyor. Hem şehirde hem doğada fark edilmemeniz imkânsız. Peugeot, bu renkle “biz ticari araç yapmadık, hayal ettik” demiş adeta.

Boyutlardan da bahsetmeden geçmeyelim: 4.4 metre uzunluğa ve 1.9 metre yüksekliğe sahip. Özetle, devasa! Ama bu devin sportif bir karakteri var. Özellikle GT Line donanımındaki siyah detaylar, aracın crossover ruhunu ortaya koyuyor.

İç Mekân: “Sığarız Ya!”

Rifter’ın iç mekânına adım attığınızda, ilk izlenim: “Buraya bir futbol takımı mı sığar?” oluyor. 5 kişilik oturma kapasitesi var. Koltukları yatırıp katlayınca 3.500 litre bagaj hacmine ulaşıyorsunuz! Öyle ki, içine taşınabilir bir ev koyabilirsiniz (şaka tabi ama abarttık işte 😊).

Peugeot’nun i-Cockpit düzenine bayıldık. Direksiyon alıştığımızdan biraz küçük ama göstergeler üstte yer alıyor, bu da görüş kolaylığı sağlıyor. Orta konsolda 8 inçlik multimedya ekran var. Apple CarPlay ve Android Auto desteği sayesinde playlist’inizi bağlayıp yolculuğu eğlenceli bir rotaya çevirebilirsiniz. Ancak ekranın yanına birkaç fiziksel tuş koysalarmış daha iyi olurmuş.

Sürüş: Minibüs Havasında Sporcu

Rifter’ın kaputunun altında 1.5 litrelik BlueHDi dizel motor var. 130 beygir güç üretiyor ve 300 Nm tork sağlıyor. Şehir içinde hem atik hem de ekonomik bir sürüş sunuyor. 8 ileri tam otomatik şanzıman (EAT8), vites geçişlerini o kadar yumuşak yapıyor ki, sanki aracı pamuk bulutlarıyla sürüyorsunuz. 0-100 km/s hızlanması 11 saniye civarında, ama zaten bu araçla hız rekoru kırmak istemezsiniz, değil mi?

Yakıt tüketimi konusunda Rifter gerçekten cimri. Fabrika verisi karma tüketimi 4.4 litre/100 km. Gerçekte ise şehir içi 6 litre civarını görüyor. Yine de bu boyuttaki bir araç için alkışı hak ediyor. Süspansiyonlar ise bozuk yollarda bile konfor sunuyor. Ticari araç şasisi kullansa da, Rifter kendini binek araç gibi hissettiriyor.

Sonuç: Ticari Aracın Premium Versiyonu

Peugeot Rifter, aile aracıyla ticari aracı birleştiren hibrit bir ruh sunuyor. Hem uzun yolculuklarda konforlu, hem de hafta içi iş için kullanılabilecek kadar işlevsel. Fiyat kısmında biraz düşündürse de, sunduğu konfor ve pratiklik bu fiyatı haklı çıkarabilir.

Ve Haki Yeşili rengiyle bu araç, hem tarzınıza hem de işlevselliğe aynı anda hizmet ediyor. Bu renk, Rifter’a premium bir hava katarken macera ruhunuzu da ortaya çıkarıyor.

Eğer hem ailece seyahat edip hem de iş için yük taşıyacaksanız, Peugeot Rifter tam bir joker. Ama tabii karar sizin. Şimdilik bizden bu kadar! Sizce bu araç alınır mı? Yorumlarda buluşalım! 🚗💨

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir